Yeryüzüne ulaşabilen güneş ışınları dalga boylarını deri üzerinde bazı etkileri bulunmaktadır. Bu ışınlar UVA ve UVB olarak ikiye ayrılır. Bu ışınların verdiği zarara karşılık fototerapi uygulaması yapılmaktadır. güneş ışınlarının verdiği zararlara karşı en iyi sonucun alındığı fototerapi tedavisinde sedef hastalığı, güneş alerjisi, beyaz leke hastalığı ve egzamalar tedavi edilebilmektedir.
Fototerapi bilimsel olarak radyoaktif olmayan manyetik ışınların tedavi amacıyla kullanılması anlamına gelmektedir. Yıllardır gelişen teknoloji ve tıp ile birçok deri hastalığına çözüm bulunmaktadır. Özellikle kronik deri hastalıklarının tedavisinde ve yeni doğan bebeklerde sarılık oluşumunda kullanılan fototerapi tedavisinde genellikle tüm vücuda uygulama yapılmaktadır. Hasta lambalarla donatılmış olan bir kabin içine girer ve tedavi bu şekilde gerçekleşir.
Fototerapi tedavisi sırasında uygulanan UV ışınları derinin bağışıklık sistemi hücrelerinin dahil olduğu bazı süreçleri durdurarak, arttırarak veya değiştirerek tedavi edici özelliklerini ortaya çıkarmaktadır.
Fototerapi uygulaması süresince haftada en az iki en fazla 4 kez fototerapi kabinine girilmesi önerilmektedir. Bu seçenek hastanın sorununa göre doktor tarafından belirlenmektedir. Her bir fototerapi seansı 3 ile 15 dakika arasında sürebilmektedir. Ortalama bir tedavi süresi olmamakla beraber tedaviler 2 ay ile 1 yıl arasında tamamlanmaktadır.
Daha önce deri kanseriyle alakalı tedavi görmüş olanlar
Çok yaşlılar
Ağır güneş hasarı almış olanlar
İleri derecede kalp hastası olanlar
Romatizmal hastalığı olan bireyler
Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan kişiler
Emziren ve gebe olan kadınlar
Fototerapi uygulaması yenidoğan sarılığı tedavisinde kullanılmaktadır. Fototerapi işleminde tedavisi yapılacak olan bebek kuvöz içine koyulur ve yukarıdan floresan ampullerle ışık verilir. Böylelikle verilen ışıklar sayesinde bebeğin cildinde sarılığa neden olan bilirubin maddesi parçalanır ve bağırsaklardan dışarıya atılır.